Sinema, film ve diziler ile ilgili yorum öneri ve görüşler. Hangi sinema, hangi film sorularına yanıtlar...
Sunday, January 24, 2016
Pawn Sacrifice - Şah Mat
Sıradışı bir yeteneğin biyografisi olarak film akıcı bir yapım. Normalin dışında bir kişiliğin ısrarcı ve inatçılığını küçük yaşlarından itibaren sergilemeye başlayan Bobby Fischer, takıntıları ile büyüyor.
New York şehrinin resmi olarak en iyi 25. satranç oyuncusu rahip kendisini yendiğinde, yaşına bakmayıp, hayıflanıp, kendisini yeniden oyuna davet edecek kadar cüretkar.
Daha önce, Beauitiful Mind - Akıl Oyunları filminde de biyografik olarak, dahi beynin bazen kişiye zarar verebilecek bir hastalığa dönüşeceğini görmüştük.
Filmde en etkilendiğim sahne, Rus satranç ekibi ile müsabakaya çıkacağı gün, bir dakikası kalana kadar masaya gelmeyen sonra saniyeler kala oyuna girip (sonraki sahneden anladığımız kadarı ile) kalan saniyeler içinde Rus oyuncuyu yenip ciddi sükse yapmasıydı. Filmin sonuna doğru, Spassky'nin (filmde belirtildiği kadarı ile) rakibini tebrik etmesi ile sonuçlanan oyun da heyecanlıydı ama film boyunca beklediğimiz bir çıkış değil miydi zaten?
Tobey Maguire'nin yüzüne yapılan makyaj ile eklenen detayları başarılı ve etkili buldum.
Rus satranç üstadı Boris Spassky neden bir ajan gibi canlandırıldı anlamadım; adeleli vücut teşhiri, denizde sabah yüzmesi, sürekli güneş gözlüğü ile gezmeler. Bence filmin özünden biraz uzaklaştırmış. Gerçekten güneş gözlüğü takıntısı olabilir mi diye araştırdım ancak, güneş gözlüklü bir resmine rastlamadım.
.
Bobby Fischer'a benzer canlı bir örnek mevcut ilgisi olanlar Magnus Carlsen ile ilgili bilgiyi https://tr.wikipedia.org/wiki/Magnus_Carlsen adresinden alabilirsiniz.
Benim notum 8.0
Sizler de düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Labels:
Bobby Fischer,
chess,
satranç
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment