Günümüz animasyon filmleri içinde bomba etkisi ile yeni bir çığır açan çok önemli bir yapıt. Basit bir konuyu, oyuncakları canlandırarak mükemmel bir şekilde anlatır. Bütün
otoriteler tarafından kabul gören bu başarı Pixar ve Disney arasındaki işbirliğini de takip eden dönemlerde değiştirdi.
Filmi hem ingilizce hem Türkçe defalarca izledim; bütün zamanların en iyi dublajlı filmi olduğunu düşünüyorum. Türkçe
dublajında Mehmet Ali Erbil ve Haluk Bilgiler'in inanılmaz performansları
filmin dublaj değil neredeyse orjinal ses olduğu hissini veriyor. Dublajdan
bahsetmişken Türkçeleştirilen şarkıların özellikle Fatih Erkoç'un akıllarda kalan
müzikleri filmin başarısını ciddi perçinlemiştir. Bütün yapımlarda müzikler Türkçe'ye çevrilmiyor.
Filmdeki oyuncakların sahibi olan karakter Andy ama kendisini pek fazla görmüyoruz. Asıl izlediğimiz, Andy'nin sevgisini (başlangıçta) paylaşmak istemeyen Woody ile Buzz Işıkyılı arasında yaşananlar. İki kardeş gibi düşündüğüm oyuncakların bizi içine alan dünyada, kardeşlik, kardeşler arası ilişki, kıskançlık, Kıskançlığın nelere yol açabileceği, ayrıca iyilik ve umudunu kaybetmeyip vazgeçmemek fevkalade akıcı bir şekilde işleniyor. Oyuncaklarına iyi davranan Andy'i anlamamız ve sevmemiz için, oyuncaklarına iyi davranmayan Sid karakteri ve onun oyuncaklarının neler yaşadığı da suya sabuna dokunarak gözelerimiz önüne seriliyor. Sid'in oyuncakları korku ve problemler içindeyken, Andy'nin oyuncaklarının, sahiplerini eğlendirmek için yarışlarını izliyoruz. Oyuncak Hikayesini bambaşka bir yere taşımamızın sebebine gelince, bekarken de çok severek izledim, evlendikten sonra da, şimdi de ailecek hala keyifle seyredebiliyoruz. Filmi yavrularına izletecek anne babalar veya onlarla beraber izleyeceklere minik bir notum var: Oyuncak Hikayesi bizim oğlumuza izlettiğimiz ilk filmlerden birisidir (bir numara Şirinler) ve oğlum filmi izledikten bir süre sonra "kes sesini salak" ifadesini kullanmaya başladı. Biz de ciddi bir merak içerisinde bu sözü nereden öğrendiğini araştırmaya koyulduk maalesef araştırmalarımız bir süre sonuçsuz kaldı. Nihayet filmde bir sahnede kendisine rakip gelen robot karakter Buzz Işıkyılı'na kes sesini salak dediğini duyana kadar. Bu ifade ve oğlumuzun bunu çok hızlı öğrenip kullanmaya başlaması bizi şaşırttı elbet, buna rağmen bence kesinlikle filmi izlemeye engel teşkil eden bir nokta değil. Buna benzer şeyler, okul servisinde, parkta oynarken her yerde duyması olağan değil mi?
Filmde ana karakterlerin tamamının oyuncak olmasına rağmen toplum modelini çok başarılı bir şekilde yansıtıyor. Kimlerin aslında kendi düşüncesi olmadan, referans aldığı kişi ile birlikte hareket ettiği veya çoğunluğun içinde gizlendiğini, kimlerin ne kadar sert ne kadar anlayışlı kimlerin toleranssız olabildiğini gözlemlemek benim hoşuma gitti. Nihayetinde gerçek dünyanın oyuncaklarla ifade edilmiş çok küçük bir örneği tasvip edilmiyor mu? Bu Woody'nin birazcık maksadını aşarak bazı Buzz Işıkyılı'nı evden göndermesi ancak hemen sonrasında Buzz'ı yeniden geri getirmek için harcadığı bütün çabalar belki bir pişmanlığın belki içindeki doğru yapma arzusunun yine çok güzel ifadeleriydi. Aslında Buz Işıkyılı'ndan tamamen kurtulmak için birkaç şansı oldu ama bunların hiçbirinde dostundan vazgeçmedi. Örneğin oyun salonunda Woody, Buz Işıkyılı'nı almadan Andy'ye gidebilirdi ama Buz'ı bırakmadı. Buz Sid'e yakalandığında Woody de gitmek zorunda değildi ama dostunu Sid'in tehlikeli kollarını kendi başına göndermek istemediği için yine onunla gitmeyi tercih etti.
Buz, Sid'in evinde aslında bir oyuncak olduğu ile yüzleşip her şeyden vazgeçtiğinde, yine kendisini kazanmak ve kendi dünyalarına geri döndürmek için elinden geleni
sonuna kadar yaptı. Hatta en son Sid'in bahçesinden kaçış sahnesinde Andy'i kaçırma belki de sonsuza kadar kaybetme pahasına Buz'dan vazgeçmedi.
Ailecek hatta çocuklarımızla izleyebileceğimiz en başarılı en anlamlı yapıtlardan bir tanesi orjinali bir başka güzel ama Mehmet Ali Erbil ve Haluk Bilginer seslendirmesinde muhteşem üzeri bir performans olduğunu yeniden söylemeden geçemiyorum.
Notum çok bol değildir ama Oyuncak Hikayesi'ne verilmezse 10 notu kime verilecek ki?
http://www.imdb.com/title/tt0114709/
Sizler de düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
No comments:
Post a Comment